CAHİT KÜLEBİ
:: Eğitim :: Yazar & Şairlerimiz
1 sayfadaki 1 sayfası
CAHİT KÜLEBİ
CAHİT KÜLEBİ
KülebiZilenin Çeltek köyünde doğdu. Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Öğretmenlikten sonra bir süre yurt dışında Kültür Ateşeliği, Öğrenci Müfettişliği gibi görevlerde bulundu. Türk Dil Kurumu Genel Yazmanlığı yaptı. Şiirleri 1930lu yılların sonlarında yayınlanmaya başlayan Külebi, ülke gerçeklerini, çocukluk dünyasını, halk şiirimizden ve özellikle de türkülerimizden damıttığı, yalın, aydınlık, lirik, yer yer izlenimci öğeler taşıyan bir şiirle yansıttı. Bu özellikleriyle, çağdaş şiirimizin en çok sevilen, okunan, şiirleri gelip geçici modalar karşısında dayanıklılığını koruyan ustalardan biri oldu. Şiir kitapları: Adamın Biri (1946), Rüzgar (1949), ****** Kurtuluş Savaşında (1952), Yeşeren Otlar (1954), Süt (1965) Yangın (1980) (Behromoğlu) Akşamlar Hey Akşamlar Kim esir değildir Kendi içerisinde? Akşamlar hey akşamlar! Doğmasaydım eğer O küçük şehirde Kim böyle boş gezer, Yüzer gibi olur, Bir koca nehirde? Yorgunluk hey yorgunluk! İnatçı yorgunluk! Dalgın bir yüz kadar Tozlu ayakkabılar. Yorgunluk hey yorgunluk! (1944) Cahit Külebi Orhan Veli ( 1914 - 1950 ) İstanbulda doğdu. Ankara Gazi Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edeibyat Fakültesi Felsefe Bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlamadan ayrıldı. Ankaraya dönerek PTT Umum Müdürlüğünde, Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosunda çalıştı. Yaprak dergisini çıkardı.. Orhan Veli, sanat hayatının en verimli zamanında, bir beyin kanaması sonucu 36 yaşında öldü. Hece vezniyle yazılmış şiirleri, 1936 yılında Varlık dergisinde yayımlanmaya başladı. Şiirleri kısa zamanda ilgi gördü. Sanat çevreleri onun şiirinden bahseder oldu. Orhan Veli, kısa bir süre sonra hece veznini terk ederek, arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile Birinci Yeni denilen şiir akımını başlattı. Bu akımı beğenip övenler olduğu gibi, akıma karşı çıkıp sert bir şekilde eleştirenler de oldu. Orhan Veli, şiiri birtakım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, teşbih ve mecazlardan kurtarma yolunu tuttu. Daha kısa, daha basit şekilde ve sade bir halk dili ile, gündelik hayatı ve hadiseleri şiirleştirdi. Zaman zaman, espri ve yergiye de başvurdu. Kafiyenin gereksizliğini ileri sürmüş, musikiye, şekle karşı olduğunu bildirmiş ve bu anlayışta şiirler yazmışsa da, hafızalarda kalan, gönlü okşayan, duygulu, ahenkli, vezin ve kafiyeli şiirleri olmuştur. Şiir kitapları: Garip (1941), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949) Ağacım Mahallemizde Senden başka ağaç olsaydı Seni bu kadar sevmezdim. Fakat eğer sen Bizimle beraber Kaydırak oynamasını bilseydin Seni daha çok severdim. Güzel ağacım! Sen kuruduğun zaman Biz de inşallah Başka mahalleye tasınmış oluruz. Orhan Veli Kanık Fazıl Hüsnü Dağlarca ( 1914 - ) İstanbulda doğdu. Harp Okulunu bitirdi. On beş yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Çalışma Bakanlığında iş müfettişliği yaptı. Dağlarca, kendisinin konularına göre ayrı yaklaşımlar, bağımsızlık savaşı, toplum, karşı duvar dergileri, yeryüzü, uzay, çocuklarda diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında şunları dile getirir: Çocuk duygularından, çevresinden başla¤¤¤¤¤ evrene ve tanrıya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övünç, çocuklarla ilgili temalar... Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle; değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihinin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır. (A. Necdet) Çanakkalede Ölüm Sen ölüm, Evlerde pissin ama, Dağlarda iğrençsin. Sen ölüm, Birinin adi silinir de, Adin geçer ancak. Sen ölüm, Eli tutmaz olur da, gözü görmez olur da Tutarsın, görürsün oralarda ancak. Sen ölüm, Ülkelerde kötüsün ya Ülkelerarası daha çirkinsin. Sen ölüm, Sayrılıklardan sonra gelirsin peki, Şu dev gibi, su dipdiri gençlerle isin nedir? Fazıl Hüsnü Dağlarca Behçet Necatigil ( 1916 - 1979 ) İstanbulda doğdu. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Kars, Zonguldak ve Kabataş Erkek Lisesinde, İstanbul Eğitim Enstitüsünde edebiyat öğretmenliği yaptı. 13 Aralık 1979da İstanbulda öldü. İlk şiiri, lise öğrencisi olduğu yıllarda, 1935te Varlık dergisinde çıktı. O tarihten ölümüne kadar hep şiirin ve edebiyatın içinde oldu.
KülebiZilenin Çeltek köyünde doğdu. Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Öğretmenlikten sonra bir süre yurt dışında Kültür Ateşeliği, Öğrenci Müfettişliği gibi görevlerde bulundu. Türk Dil Kurumu Genel Yazmanlığı yaptı. Şiirleri 1930lu yılların sonlarında yayınlanmaya başlayan Külebi, ülke gerçeklerini, çocukluk dünyasını, halk şiirimizden ve özellikle de türkülerimizden damıttığı, yalın, aydınlık, lirik, yer yer izlenimci öğeler taşıyan bir şiirle yansıttı. Bu özellikleriyle, çağdaş şiirimizin en çok sevilen, okunan, şiirleri gelip geçici modalar karşısında dayanıklılığını koruyan ustalardan biri oldu. Şiir kitapları: Adamın Biri (1946), Rüzgar (1949), ****** Kurtuluş Savaşında (1952), Yeşeren Otlar (1954), Süt (1965) Yangın (1980) (Behromoğlu) Akşamlar Hey Akşamlar Kim esir değildir Kendi içerisinde? Akşamlar hey akşamlar! Doğmasaydım eğer O küçük şehirde Kim böyle boş gezer, Yüzer gibi olur, Bir koca nehirde? Yorgunluk hey yorgunluk! İnatçı yorgunluk! Dalgın bir yüz kadar Tozlu ayakkabılar. Yorgunluk hey yorgunluk! (1944) Cahit Külebi Orhan Veli ( 1914 - 1950 ) İstanbulda doğdu. Ankara Gazi Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edeibyat Fakültesi Felsefe Bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlamadan ayrıldı. Ankaraya dönerek PTT Umum Müdürlüğünde, Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosunda çalıştı. Yaprak dergisini çıkardı.. Orhan Veli, sanat hayatının en verimli zamanında, bir beyin kanaması sonucu 36 yaşında öldü. Hece vezniyle yazılmış şiirleri, 1936 yılında Varlık dergisinde yayımlanmaya başladı. Şiirleri kısa zamanda ilgi gördü. Sanat çevreleri onun şiirinden bahseder oldu. Orhan Veli, kısa bir süre sonra hece veznini terk ederek, arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile Birinci Yeni denilen şiir akımını başlattı. Bu akımı beğenip övenler olduğu gibi, akıma karşı çıkıp sert bir şekilde eleştirenler de oldu. Orhan Veli, şiiri birtakım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, teşbih ve mecazlardan kurtarma yolunu tuttu. Daha kısa, daha basit şekilde ve sade bir halk dili ile, gündelik hayatı ve hadiseleri şiirleştirdi. Zaman zaman, espri ve yergiye de başvurdu. Kafiyenin gereksizliğini ileri sürmüş, musikiye, şekle karşı olduğunu bildirmiş ve bu anlayışta şiirler yazmışsa da, hafızalarda kalan, gönlü okşayan, duygulu, ahenkli, vezin ve kafiyeli şiirleri olmuştur. Şiir kitapları: Garip (1941), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949) Ağacım Mahallemizde Senden başka ağaç olsaydı Seni bu kadar sevmezdim. Fakat eğer sen Bizimle beraber Kaydırak oynamasını bilseydin Seni daha çok severdim. Güzel ağacım! Sen kuruduğun zaman Biz de inşallah Başka mahalleye tasınmış oluruz. Orhan Veli Kanık Fazıl Hüsnü Dağlarca ( 1914 - ) İstanbulda doğdu. Harp Okulunu bitirdi. On beş yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Çalışma Bakanlığında iş müfettişliği yaptı. Dağlarca, kendisinin konularına göre ayrı yaklaşımlar, bağımsızlık savaşı, toplum, karşı duvar dergileri, yeryüzü, uzay, çocuklarda diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında şunları dile getirir: Çocuk duygularından, çevresinden başla¤¤¤¤¤ evrene ve tanrıya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övünç, çocuklarla ilgili temalar... Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle; değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihinin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır. (A. Necdet) Çanakkalede Ölüm Sen ölüm, Evlerde pissin ama, Dağlarda iğrençsin. Sen ölüm, Birinin adi silinir de, Adin geçer ancak. Sen ölüm, Eli tutmaz olur da, gözü görmez olur da Tutarsın, görürsün oralarda ancak. Sen ölüm, Ülkelerde kötüsün ya Ülkelerarası daha çirkinsin. Sen ölüm, Sayrılıklardan sonra gelirsin peki, Şu dev gibi, su dipdiri gençlerle isin nedir? Fazıl Hüsnü Dağlarca Behçet Necatigil ( 1916 - 1979 ) İstanbulda doğdu. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Kars, Zonguldak ve Kabataş Erkek Lisesinde, İstanbul Eğitim Enstitüsünde edebiyat öğretmenliği yaptı. 13 Aralık 1979da İstanbulda öldü. İlk şiiri, lise öğrencisi olduğu yıllarda, 1935te Varlık dergisinde çıktı. O tarihten ölümüne kadar hep şiirin ve edebiyatın içinde oldu.
crayz_girl- Mesaj Sayısı : 98
Kayıt tarihi : 27/05/08
Yaş : 31
:: Eğitim :: Yazar & Şairlerimiz
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz